"Son Kapanış"
Yer: Sarayburnu – Doğmakta olan güneşin ilk ışıkları
Elvan ve Tura Han, Fatih Sultan Mehmet'in huzuruna çıkarıldı. Yaşananları saklamadılar. Fatih dikkatle dinledi. Ardından o meşhur dingin sesiyle şöyle dedi:
"Devletin görüneni olduğu kadar görünmeyeni de vardır. Siz görünmeyeni korudunuz. Lakin bu gölge, sadece Galata'nın değil, kalplerimizin içine de sızmakta."
Fatih, o çocukla özel olarak ilgilenecek bir ilim heyeti kurulmasını emretti. Elvan Hatun, çocuğun "rüyalarını eğiten" kişi oldu. Tura Han ise Anadolu'nun derinliklerine, ruh yollarına geri döndü.
Yel-Kut'un özüne sahip olan çocuk, yıllar sonra Osmanlı'nın manevi savunucularından biri olacak, "Sükût Ocağı" adında gizli bir loncanın kurucusu olacaktı.
Ve o çocuk her sabah rüyasında aynı sesi duyacaktı:
"Gölgenin içinde kaybolma evlât, ama asla yüzünü tamamen ışıktan da çevirme. Çünkü her ışık kendi gölgesini taşır."